Peygamberimizin (asm) değerli eşi Hz. Hatice (r.anha) yine böyle bir Nisan ayında vefat eder. Yirmi beş yıl kadar süren bir evlilik hayatından sonra hicretten üç yıl kadar önce Ramazan ayında (19 Nisan 620) Mekke’de vefat eder ve Hacûn Kabristanına defnedilir. (Hicretten dört veya beş yıl önce öldüğü de söylenmektedir.)

“Sahabelerim yıldızlar gibidir. Hangisini izleseniz hakkı bulursunuz’’ sırrınca Hz. Hatice’nin (r.anha) hayatında günümüz kadın-aile problemlerine çözüm olabilecek temel esasları görebilmek mümkündür.

Donanımlı bir hanım

İslâmiyetten önce Hz. Hatice (r.anha) Hanif dinine mensuptur. Yani Hz. İbrahim’in (as) tevhid dinine inanan az sayıdaki kişilerdendir. Mekke’nin önemli âlimlerinden, aynı zamanda akrabası da olan Varaka bin Nevfel’in eğitiminden geçerek Cahiliye döneminin fitnelerinden kendini muhafaza etmiştir. Mekkeli müşrikler tarafından bile ‘’Tahire’’ lâkabıyla anılan, iffetli, şerefli, faziletli, bilgili, görgülü bir hanımdır.

Ticarî zekâsıyla da Mekke’nin sayılı iş insanlarındandır. Peygamberimiz (asm) onu “Hayrünnisa’’ “Kadınların en hayırlısı’’ olarak tanımlamıştır. Hz. Hatice (r.anha) İslâm tarihindeki ilk Müslüman kadındır. Peygamberimizin (asm) ifadesiyle “Cennetin dört büyük kadınından biridir.’’

Bizlere verdiği dersler

* Muhabbet evliliğin ve ailenin olmazsa olmaz diyebileceğimiz en önemli azığıdır. Bediüzzaman Hazretlerinin ‘’muhib ve mahbub olmak’’ (seven ve sevilen) diye formüle ettiği bu kudsî bağın muhafazasına özen göstermek gerekir. Muhabbet evlilik ve aile kurumunun temeline konulması gereken en önemli esaslardandır. Hz. Hatice ve Peygamberimizin (asm) evliliğinde bu hakikati net olarak okumak mümkündür.

* Fırtınalı zamanlarda sığınacak liman olabilmek için emniyet duymak gerekir. Hira Dağı’ndaki Hz. Cebrail ile ilk karşılaşmada Peygamberimiz (asm) azamet karşısında titremeye başlamış ve koşarak eve gelmiştir. Hz. Hatice’ye yaşadıklarını anlatarak fikrini sormuştur.

Bu durum üzerinde tefekkür edilmesi gereken çok ilginç bir tablodur. Peygamberimiz (asm) büyük âlim Varaka bin Nevfel’e, sevgili arkadaşı Hz. Ebubekir’e, değerli amcası Ebu Talib’e değil, eşine danışmıştır.

* Vefalı olmak önemlidir. Hz. Hatice (r.anha) inandığı dâvâsı için maddî manevî bütün kaynaklarını seferber etmiştir. Hz. Peygamber’e (asm) her konuda destek vermiş, yardımcı olmuştur.

Peygamberimiz de (asm) hanımının ölümünden sonra onun aziz hatırasına hürmet göstermiş, yıllar sonra bile eşinin arkadaşlarına muhabbet ve hürmetle muamele etmiştir. Bu konuda Hz. Ayşe’nin (r.anha) birçok hatırası vardır.

* Hz. Hatice (r.anha) Varaka’dan aldığı dinî eğitimle kendini Cahiliye fitnelerinden muhafaza etmiştir. İffet, edep, haya, bilgi ve görgüde asırlar sonrasında bile “hüsn-ü misal’’ olmuştur.

Bizler de ahir zamanın fitnelerinden muhafaza için kendimizi Kur’ân ve iman hakikatleriyle donanımlı hâle getirmeliyiz, gayret ve duâ etmeliyiz ki helâk olmayalım.

Hülâsa

Hz. Hatice gibi hanımlar bekleyen beyler! Peygamber ahlâklı erkekler bekleyen hanımlar!

Hayatımızı Rabbimizin rızası dairesinde hareket ederek şekillendirmeye çalışıp duâ edelim ki huzurlu olabilelim. Hepimiz önce kendi hayatımızı ihlâsla dikkatle düzenleyelim. Gerisini Rabbimize bırakalım! Her şeyin sırrı inandıklarımızı ihlâsla hayatımıza aksettirmekte gizlidir.

Kategori: